23 Şubat 2017 Perşembe

çok az şeye ihtiyacımız var..


İrem Çağıl'ın bir röportajından: 

Bütün bu şeyler “şurdaki kuşları öldürelim, şurdaki çiçekleri yok edelim” diyerek başlamıyor. Tüm amaç “kendimizi var etmek”. Aslında bisikletle giderken “ne kadar az şeye ihtiyacımız olduğunu fark ettim”. Bazı şeyler boş ve hiçbir şeye yaramıyor. Mesela yolda bir muz yediğimde bana iki saatlik enerji veriyordu, ama uyduruk bir çikolata yediğimde bana enerji vermiyordu. Besin çok önemli ve iyi besine ihtiyacımız var. İnsan olarak çok az şeye ihtiyacımız var.

Devamı için: Link burada 

"Hayatını basitleştir, kendi kendine yetmeyi öğren, yanındakileri gözet, iyi olanı çoğalt.
Ahmet Coka'nın bir yazısından:
Hayatın kendine güzel olmamasından bu kadar dem vuruyorsa sormak lazım: Sen hayatını güzelleştirmek için ne yapıyorsun? Mutlu olmak için hangi adımları attın? Mızmızlanmaya daha ne kadar devam edeceksin? Hep yapmak istediğini söyleyip ertelediğin şeyleri ne zaman yapacaksın? Yoksa hala oturduğun yerden, başkalarına bakıp "oh, hayat sana güzel" demeye devam mı edeceksin? Benden ne bekliyorsun?

Yazının tamamı için: Link burada

7 Şubat 2016 Pazar

Napoli Romanları

Ferrante'nin Napoli Romanları serisinini büyüsüne kapılmayan kaldı mı? 2015'i Lina ve Lenu'yla kapattım, kendilerine deli oluyorum. Okumadığım anlarda falan aklım hep onlarda, durum pek normal değil.Yetmezmiş gibi bu merakımı etrafıma da bulaştırıyorum. Al al al! Oku oku oku! Sağa - sola musallat olmaya başladım.
Artık etraftakiler beni yayınevinin çalışanı sanıyor. 
4. kitabın çevirisini beklerken webde rastladığım yazıyı şuraya bırakıyorum, ilgililerine duyrulur.
Harry Potter serisinin yeni kitabı çıkınca geceden kuyruğa girenlerin dünyasını anlar gibi oldum. 




14 Ocak 2016 Perşembe

Bu Yıl Ne Okumalı?


Kitap alışverişlerimi yaparken Serablog, Leylak Dalı, Kediler ve Kitaplar ve Judy’nin önerilerine bakmayı asla atlamıyorum. Yıl sonları yayınladıkları toplu listeler beni aylarca besleyecek içeriği barındırıyor.
Dönüp dönüp zevkle okuyorum. Bu blogu hala takip eden varsa,  hani olmaz da beni takip ettiği halde bahsettiğim blogları hala keşfetmemiş olanlar varsa- 
Ben dahil ihtiyaç duyan herkesin faydalanması  için listeleri toplu bir rehber gibi burada tutacağım.

Leylak Dalı 





Serablog 



Kediler ve Kitaplar 



Disiplinli ve düzenli olarak blog yazmak, hele ki böyle yıllık okumaların özetini paylaşmak ne büyük bir emek istiyor malumunuz. Zengin listeler için bir kez daha teşekkür etmek boynumun borcu, hep yazın siz. Hevesle bekleyen takipçiniz var.


Açıkçası ben listeyi Onedio’da gördüm. İdefix’in listesini alıp, onlar gibi  sadece kitap adı ve yazar ismi olarak kuru bir sıralama paylaşmaktansa biraz daha süslemeyi tercih ettikleri  için onu da paylaşmak istiyorum: 

Sunum önemlidir arkadaşlar. Bu zamana kadar instagram başta olmak üzere, sosyal medya bunu kafanıza sokmalıydı.
  
Instagramda paylaşmıştım, İzmir'de bir kitapçının 'Çok Satması Gerekenler' listesi de güzel bir kaynak. Detaylara buradan ulaşabilirsiniz:  Edebiyatçıların kitapçısında ‘çok satması gerekenler’ bölümü



11 Ocak 2016 Pazartesi

Fransız Teğmenin Kadını..


"Seni ne zaman görsem sesim kesiliyor, dilim tutuluyor, ince bir alev tüm gövdemi dolaşıyor, içimden fışkıran bir kükreme ve karanlık kulaklarımı gözlerimi dağlıyor."
Catullus'ın Sappho çevirisi, Avrupa tıbbında aşk denen hastalığın en iyi tanımı budur hala. 


Fransız Teğmenin Kadını - John Fowles 
Ayrıntı Yayınları 2008

Fransız Teğmenin Kadını


"Bayan Woodruff!"
"Size yalvarıyorum. Henüz delirmedim. Ama biri yardım etmezse delirebilirim." 
"Kendinize hakim olun. Eğer biri bizi görürse..."
"Siz benim son umudumsunuz. Siz acımasız değilsiniz, acımasız olmadığınız biliyorum." 

Charles ona baktı, sonra çaresizce etrafına göz attı, sonra yanına gidip onu ayağa kaldırdı ve kaskatı bir elle dirseğinden tutarak sarmaşıkların altına götürdü. Sarah, yüzü avuçlarının içinde karşısında duruyordu; Charles ona dokunmamak için kendini zor tutuyordu. İnsan yüreği insan beynini gaddarca bir süratle hükmü altına alır.