14 Ocak 2016 Perşembe

Bu Yıl Ne Okumalı?


Kitap alışverişlerimi yaparken Serablog, Leylak Dalı, Kediler ve Kitaplar ve Judy’nin önerilerine bakmayı asla atlamıyorum. Yıl sonları yayınladıkları toplu listeler beni aylarca besleyecek içeriği barındırıyor.
Dönüp dönüp zevkle okuyorum. Bu blogu hala takip eden varsa,  hani olmaz da beni takip ettiği halde bahsettiğim blogları hala keşfetmemiş olanlar varsa- 
Ben dahil ihtiyaç duyan herkesin faydalanması  için listeleri toplu bir rehber gibi burada tutacağım.

Leylak Dalı 





Serablog 



Kediler ve Kitaplar 



Disiplinli ve düzenli olarak blog yazmak, hele ki böyle yıllık okumaların özetini paylaşmak ne büyük bir emek istiyor malumunuz. Zengin listeler için bir kez daha teşekkür etmek boynumun borcu, hep yazın siz. Hevesle bekleyen takipçiniz var.


Açıkçası ben listeyi Onedio’da gördüm. İdefix’in listesini alıp, onlar gibi  sadece kitap adı ve yazar ismi olarak kuru bir sıralama paylaşmaktansa biraz daha süslemeyi tercih ettikleri  için onu da paylaşmak istiyorum: 

Sunum önemlidir arkadaşlar. Bu zamana kadar instagram başta olmak üzere, sosyal medya bunu kafanıza sokmalıydı.
  
Instagramda paylaşmıştım, İzmir'de bir kitapçının 'Çok Satması Gerekenler' listesi de güzel bir kaynak. Detaylara buradan ulaşabilirsiniz:  Edebiyatçıların kitapçısında ‘çok satması gerekenler’ bölümü



11 Ocak 2016 Pazartesi

Fransız Teğmenin Kadını..


"Seni ne zaman görsem sesim kesiliyor, dilim tutuluyor, ince bir alev tüm gövdemi dolaşıyor, içimden fışkıran bir kükreme ve karanlık kulaklarımı gözlerimi dağlıyor."
Catullus'ın Sappho çevirisi, Avrupa tıbbında aşk denen hastalığın en iyi tanımı budur hala. 


Fransız Teğmenin Kadını - John Fowles 
Ayrıntı Yayınları 2008

Fransız Teğmenin Kadını


"Bayan Woodruff!"
"Size yalvarıyorum. Henüz delirmedim. Ama biri yardım etmezse delirebilirim." 
"Kendinize hakim olun. Eğer biri bizi görürse..."
"Siz benim son umudumsunuz. Siz acımasız değilsiniz, acımasız olmadığınız biliyorum." 

Charles ona baktı, sonra çaresizce etrafına göz attı, sonra yanına gidip onu ayağa kaldırdı ve kaskatı bir elle dirseğinden tutarak sarmaşıkların altına götürdü. Sarah, yüzü avuçlarının içinde karşısında duruyordu; Charles ona dokunmamak için kendini zor tutuyordu. İnsan yüreği insan beynini gaddarca bir süratle hükmü altına alır.