Engereğin Gözündeki Kamaşma
Gün kavuşurken köye bir adam geldi ve peygamber olduğunu söyledi. Köylüler adama inanmadılar ve "İspat et!" dediler.
Adam karşısındaki eski suru gösterdi ve "Eğer bu duvar konuşur ve benim peygamber olduğumu söylerse inanır mısınız?"
Köylüler, "Elhak, inanırız!" dediler.
Adam duvara döndü ve elini uzatarak, "Konuş ya duvar!" buyurdu.
Bunun üzerin duvar dile geldi ve şöyle dedi:
"Bu adam peygamber değildir. Sizi kandırıyor. Peygamber değildir."
Melek bilgisiyle, hayvan da bilgisizliğiyle kurtuldu. İnsanoğlu bu ikisi arasında keşmekeşte kaldı.
Yaratıklar üç kısma ayrılır: Sırf akıl olan ve şehvetten arınmış melekler, sade şehvet olan hayvanlar ve hem akıl hem şehvetten oluşmuş insanoğlu…
İnsanın yarısı akıl yarısı şehvet, yarısı melek yarısı hayvandır. Yarısı yılan yarısı da balıktır. Balık olan kısmı onu suya doğru çeker, yılan olan yanı ise toprağa doğru sürükler.
zülfü livaneli okumak istiyordm hangisi ile başlasam diyordum, enereğin gözündeki kamaşma ile başlıcam sanırım, teşekkürler paylaşım için...
YanıtlaSilZülfü livanelinin diğer kitaplarında çok farklı, inşallah seversiniz. Gerçi bütün kitaplarını okumuş gibi konuştum. Serenad, Leylanın Evi ve Mutluluk'u kastediyorum.
Sil