Bizim halk kütüphanesinin polisiyeci görevlisi açtı bu konuyu sayılır.
O bana favorilerini söyledi, ben de sizinkileri merak ettim.
Mini bir katalog çıktı ortaya. Şöyle güzel bir polisiye okuyasım geldi derseniz bu yazıyı açın, seçin beğenin alın. Okunmuş, önerilen kitaplar listesi nihayetinde. Not defterleriniz hazır mı?
Ölüm Oyunu - Agatha ChristiePolisiye ilgisi olup da Agatha Christie okumamış olan kalmış mıdır? Hatta polisiye sevmese de Agatha Christie ayrı bir sevgisi olan bir blogger tanıyorum. Bayılarak dolaşacağınızı düşündüğüm bloğu da var. Daha bismillah demeden sizi başka sayfaya yönlendirmeyeceğim. Yeni geldiniz, hemen olmaz. Yazının sonuna kadar sabredin. Bu ismi açıklayacağım.
Ölüm Oyunu Türkçe'ye 1966 da çevrilmiş, ben okumadım. Bir Poirot macerası; Hercule tatile diye niyet edip Kaçakçılar Adasına gider her zaman olduğu gibi iş peşini bırakmaz, gizemli bir cinayet karşısına çıkıverir. Kurban ünlü bir aktrist Arlene Stuart'dır ve denizde boğularak öldürülmüştür. Şüpheliler arasında ailesi bile var.. Ölüm Oyunu'nun bir de filmi varmış 1982 yapımı, ben izleme listeme aldım bile.
Unutulan Adam - Robert Crais Sabahın dördünde hâlâ uyanık olan Cole'ün telefonu çalar. Arayan NYPD'den bir polis memurudur. Söylediğine göre şehrin arka sokaklarından birinde vurularak öldürülen bir adam son nefesinde Elvis Cole'ün babası olduğunu söylemiştir.
Gerçek babasını hiçbir zaman tanımamış olan Cole her ne kadar öldürülen adamın babası olduğuna inanmadığını iddia etse de olaya kayıtsız kalamayacak ve çok geçmeden kendini kökleri çok çok derinlere uzanan bir cinayet soruşturmasının içinde bulacaktır.
idefix'te: 9,75
Okuoku'da: 10,95
Kabalcı'da: 11,25 TL
Kitapyurdunda: 10,50
Unutulan Sesler - Robert Crais
1993 yılında Marie Gesto adında bir kız ortadan kaybolur ve onu bulma görevi Dedektif Harry Bosch'a verilir. Ama yapılan tüm araştırmalar sonuçsuz kalır.
Aradan on üç yıl geçmiş, Bosch Kapanmamış Dosyalar Birimi'nde görevlendirilmiştir. Günün birinde bölge savcısının ofisinden aldığı bir davet Bosch'u çok şaşırtır. İki korkunç cinayetten tutuklanmış bir katil, Marie Gesto cinayeti dahil işlediği diğer cinayetleri de itiraf ettiği takdirde ölüm cezası verilmemesi için pazarlığa girişmiştir.
Bosch bir anda, on üç yıldır aradığı ve ölesiye nefret ettiği adamla yüz yüze gelir. Soruşturma sırasında, 1993 yılında bir ipucunu kaçırmamış olsa Marie Gesto cinayetini takip eden diğer dokuz cinayeti önleyebileceği gerçeği bir tokat gibi yüzüne iner...
16:50 Treni - Agatha Christie
Sıradan bir günde, her şeyin olması gerektiği gibi olduğu bir anda inanılmaz bir olay yaşanır.
Yan yana gelen iki trende ancak korku filmlerinde rastlanacak türden bir cinayet vakası yaşanmaktadır.
Bu kitabı okuyan Gizem'in daha önce yazdığı yazısını buradan okuyabilirsiniz. Ben de Agatha Christie'yi çok severim, okuduğum kitabı henüz bir elin parmağını geçmese 16:50 trenini de keyifle okuyacağıma ve yine katili tahmin edemeyeceğime şimdiden eminim.
Şeytan Zehiri - Robin Cook
Hastanede geçen bir polisiyeymiş, ama Nadir Kitap hariç pek bir yerde rastlayamadım. Güzel kitapların neden baskısı durur anlamıyorum.
Kedi ve Fare - James Patterson
James Patterson'ı ben ilk kez rahmetli Mehmet Ali Birand'ın bir röportajında duydum. Çok severmiş, her gece yatmadan önce birkaç sayfa mutlaka okurmuş ingilizcesinden. Daha o zamandan çok merak etmiştim. Alex Cross serileri pek meşhurmuş. Ben de ilk Patterson okumamı bu hafta yapacağım. Kedi ve Fare değil ama olsun..
Gary Soneji adlı bir katil, Alex Cross'un Washington'daki evinin bodrumunda sabırla beklemektedir. Alex Cross'u ve ailesini öldürmeye gelmiştir. Bu, son yılların bir solukta okunan kitabının sadece başlangıcı. İnsanın kanını donduran iki katil. Bir tanesi, Alex Cross Amerika'nın doğu kıyısında faaliyet göstermekte, diğeriyse Avrupa'da ve Cross'un yegane saygıdeğer rakipleri olduğuna inanmaktadırlar. Ortada dolaşan cevapsız bir soru vardır: Alex Cross ölmek üzere mi?
On Küçük Zenci - Agatha Christie
Agatha Christiler için de benim de favorim On Küçük Zenci'dir. Gerçek bir şok yaşamıştım sonunda.
Her birinin gizledikleri ve korktukları sırları olan on kişi, Zenci Adası’ndaki ıssız bir malikaneye davet edilirler. Ancak malikaneye giden grubu bir sürpriz beklemektedir, ev sahibi ortalarda yoktur.
Kanepe Atıştıran Kedi
Hop Çiki Ya Ya Polisiyeleri
Yine ilk kez Leylak Dalından duyduğum bir seri. Ben hala okuyamadım ama Judy bayıla bayıla okudu bitirdi. Ben de çok eğlenerek okudum onun kitap muhabbetlerini. Sizi de buraya gönderiyorum, kıymetimi bilin ayol artık.
Bu serinin son kitabını okudum, şıp diye bitiverdi. Çok eğlenceli ve kesinlikle farklı bir tarz.
Diğerlerini de okumayı çok istiyorum.
Nemesis - Jo Nesbo
Her yerde bağımlılık yaptığına dair uyarılar var dikkat!
Oslo'da bir banka soygunu sırasında banka görevlisi öldürülünce, Dedektif Harry Hole soruşturmaya dahil olur. Harry, hiçbir iz bırakmayan soyguncunun peşindeyken, eski kız arkadaşı Anna'nın yemek davetini kabul eder. Akşam yemeğinin ertesinde kendi evinde uyandığında, son 12 saatte neler olduğunu anımsayamadığını fark eder. Anna ertesi gün ölü bulunur, çok geçmeden o geceden haberdar olan biri Harry'yi tehdit etmeye başlar. Harry Hole hem kendini temize çıkarmak, hem de devam eden banka soygunlarını durdurmak zorundadır.
Buz Prenses - Camilla Lackberg
Bunu Judy okuduğundan beri okumayı istiyorum. Hala fırsat olmadı!
Yazar Erica Falck anne babasının ani ölümünden sonra, çocukluğunun geçtiği Fjällbacka kasabasına döner. Beklenmedik bir rastlantı sonucu, yıllardır görmediği çocukluk arkadaşı Alex'in cansız bedenini bulur. Güzeller güzeli Alex buz gibi evinde, küvette yatmaktadır, bilekleri de kesiktir.
Erica, Alex'in ailesinin isteğiyle onun hakkında bir anı yazısı hazırlamaya girişir. Erica'nın yıllar boyunca uzak kaldığı dostu hakkındaki merakı giderek takıntıya dönüşürken, kasabanın dedektifi Patrik Hedström de davayla ilgili şüphelerinin izini sürmektedir. Yolları kesişen Erica ile Patrik karşı konulmaz biçimde birbirlerine doğru çekilirken, bir yandan da küçük kasabanın büyük sırrını çözmeye doğru adım adım ilerlerler.
Bir Tuhaf Turta Davası - Alan Bradley
Yeni takıntımız Domingo Yayınevinden çıktı. Sadece ismiyle bile çok ilgi çekti bence. Benim kitaplığımda var, henüz okumadım. Yazarı çok yaşlı ve tek kitabı var diye biliyorum. Tek kitabı olan yazarlar insanı neden bir tane daha yazmadın, bizi kendinen mahrum ettin diye ağlatabiliyor insanı. Mesela Bülbülü Öldürmek, mesela Çavdar Tarlasında çocuklar. Kıyaslamıyorum da tek kitap diyince aklıma geldi sadece..
İlk Hançer Ödülü sahibi Alan Bradley bu muzip ve zekice yazılmış ilk romanında son zamanların en benzersiz ve hoş dişi kahramanlarından birini yaratıyor: zehre yönelik özel bir tutkuya sahip on bir yaşındaki kimyager adayı Flavie de Luce. Zaman, 1950 yazı. Flavia'nın yaşadığı köhne İngiliz malikanesi Buckshaw'da bir dizi izah edilemez olay gerçekleşmiştir. Kapı eşiğinde ölü bir kuş bulunmuştur, hem de gagası tuhaf şekilde bir posta puluna saplanmış halde. Saatler sonra Flavia salatalıkların arasında yatmakta olan bir adam bulur ve onun son nefesini verişine tanık olur. Bu olay karşısında hem dehşete düşen hem de büyük bir heyecan yaşayan Flavia için Buckshaw'a cinayetin gelişiyle birlikte hayat gerçek anlamda başlar adeta.
Günah Kadar Suçlu - Tami Hoag
Tami Hoag'la beni kütüphanecimiz tanıştırdı. Ben sevdim, önerebilirim.
Soğukkanlı bir cani dehşete kapılmış bir Minnesota kasabasıyla oyun oynamakta. Toplumun saygıdeğer bir üyesi, ünlü ve bilgili bir üniversite profesörü korkunç bir suç işlemekten tutuklu olarak yargılanıyor.
Ancak ikinci çocuk da ortadan kaybolunca korku içindeki halk ayaklanıyor: Polis yanlış adamı mı yakaladı? Karabasan devam mı ediyor?.. Yoksa daha yeni mi başlıyor?
Savcı Ellen North mahkemeye çıkaracağı adamın suçlu olduğuna inanıyor. (Suçluyu, "Gece Günahları"nda, hırslı kadın polis Megan ile Şef Mitch birlikte yakalamışlardı.) Ve gölgede bir suç ortağının olduğuna da.
Ellen, kariyerinin belki de en önemli davasına hazırlanırken, kendini kötülükle yoğrulmuş kafaların, karanlık bir yaşam-ölüm oyununun ortasında ve günah kadar suçlu bir beynin karşısında buluyor.
Lawrence Block - Matthew Scudder Serileri
Yine duymadığım bir seri. Polisiye konusundaki cahilliğimi ortaya çıkardı bu yazı benim.
Ama canım şöyle iyi bir polisiye okumak isterse küçük bir kataloğum oldu.
diye uzayıp giden bir liste var..
Son 18 Saniye - George D. Shuman
Bilimsel Bir Gerçek:
İnsan beyninin ön korteksi kısa süreli anıları depolar. Bu anılar yalnızca insanın o an içinde düşündüklerini kapsar ve uzunlukları yaklaşık on sekiz saniye kadardır. Polis araştırmaları danışmanı Sherry Moore görme engelli ve çarpıcı derecede güzel bir kadın. Ama asıl olağanüstü özelliği, ölen kişilere dokunarak hayattayken geçirdikleri son on sekiz saniyeyi görmesi. Sherry beş yaşındayken bir kent hastanesinin önündeki basamaklarda, ölümün eşiğine gelmiş halde bulunur. Başına aldığı darbeler görmesini ve o günden öncesini anımsamasını engelleyecek kadar kalıcı hasar bırakmıştır. Yıllar geçer ve Sherry olağanüstü bir yeteneğe sahip olduğunu anlayınca, bu özelliğini insanlara yardım etmek ve sadece onun müdahalesiyle çözülebilecek gizemler konusunda danışmanlık yapmak için kullanmayı öğrenir. Seri katil Earl Sykes işlediği korkunç cinayetlerden ötürü yakayı hiç ele vermemiştir. Ama ölümle sonuçlanan bir trafik kazasına karışması hapsi boylamasına neden olmuştur. Ve şimdi, aradan neredeyse otuz yıl geçtikten sonra New Jersey'in Wildwood adlı küçük turizm yerleşimine geri dönmüş, iskele bölgesinde avlanmaya, genç kızları iğrenç oyunlarında kullanmak üzere kaçırmaya koyulmuştur. Kendisi de eski bir yasa yaptırım görevlisi olan yazar George Shuman, gerilim dolu öyküsünü aktarırken gerçekçi bir tarz benimseyerek, otantik soruşturma ayrıntıları vererek okuru heyecanın uçlarına itiyor.
Son Sürat - George D. Shuman
Bilimsel Bir Gerçek: İnsan beyninin ön korteksi kısa süreli anıları depolar. Bu anılar yalnızca insanın o an içinde düşündüklerini kapsar ve uzunlukları yaklaşık on sekiz saniyedir. Çarpıcı güzelliğe sahip gözleri görmeyen bir kadın. Herkesin görebildiklerini göremiyor. Kimsenin göremediklerini görebiliyor. 30'a yakın dile çevrilen, uluslararası çok satan kitapların yazarı George D. Shuman ile Son 18 Saniye ve Son Nefes'ten sonra Son Sürat. Vahşice işlenmiş bir cinayeti çözmek için Jamaika'ya giden dedektif Sherry Moore, beklediğinden fazlasıyla karşılaşır. Bu sefer karşısında bir vudu rahibi vardır, üstelik o da en az Moore kadar doğaüstü yeteneklere sahiptir. Bu seferki macera hepsinden daha zorlu geçecek! Ortadan bir anda kaybolan kadınların, modern çağda köle olarak satılan genç kızların arasında Moore bu sefer her zamankinden daha çok şeyi görmek zorunda.
Henning Mankell kitapları
la_capitana yorumunda özellikle bir kitap belirtmemiş, listeden seçin beğenin keyfinize göre :)
Hastane ve tıp konulu kitapları sevenler için de Patricia Cornwell
Son olarak zims'den gelen isim Sydney Sheldon oldu, ilgi çekici gözüküyor beni meraklandırdı epeyce.
Yazının sonuna kadar sabrettiğiniz için Agatha Christie sevenlere bir değil iki blog önereceğim, torpil yaptım. Biblio ve Thalassapolis
|
Öneriler süper ölüm oyununu okudum müthişti ilk agatha kitabımdı diğerlerinide değerlendireceğim kütüphanede arattırım bunları belki bulabilirim
YanıtlaSilÇok emek harcayarak bizlere bu muhteşem listeyi hazırladığın için teşekkür ederiz Euphoric.
YanıtlaSilBir çok kişi faydalanacaktır bu listeden, ne güzel :)
Nemesis güzeldi hakikaten Harry Hole serisini merak ettiriyor
YanıtlaSilEvet, itiraf ediyorum, o katil benim. :))
YanıtlaSilGüzel bir liste olmuş.Şu hop çiki serisi için aynı şeyi diyemiycem ama.Travesti dedektif çok zorlama bir karakterdi:)
YanıtlaSilçok güzel bir yazı olmuş
YanıtlaSilDoyamadım okumaya. Çok güzel oldu bu yazı.Kedili Seri ve Hop Çiki Ya Ya'yı okumak için bütün hücrelerim adeta bağırıyor.Çok merak ettim. Klişe bir yorum yapacak olursam: paylaşım için teşekkürler :P
YanıtlaSilDoyamadım okumaya. Çok güzel oldu bu yazı.Kedili Seri ve Hop Çiki Ya Ya'yı okumak için bütün hücrelerim adeta bağırıyor.Çok merak ettim. Klişe bir yorum yapacak olursam: paylaşım için teşekkürler :P
YanıtlaSilÇok güzel oldu bu yazı. Bayıldım. Kedili Seri ve Hop Çiki Ya Ya'yı okumak için bütün hücrelerim adeta bağırıyor. Klişe bir yorum yapacak olursam: paylaşım için teşekkürler :P
YanıtlaSilPolisiye okumayı çok severim. O yüzden bu yazı bir kaynak kitap gibi oldu bana. Teşekkürler :)
YanıtlaSilhepinize teşekkür ederim, beğemenize çok sevindim
YanıtlaSil