İrem Çağıl'ın bir röportajından:
Bütün bu şeyler “şurdaki
kuşları öldürelim, şurdaki çiçekleri yok edelim” diyerek başlamıyor. Tüm amaç
“kendimizi var etmek”. Aslında bisikletle giderken “ne kadar az şeye ihtiyacımız
olduğunu fark ettim”. Bazı şeyler boş ve hiçbir şeye yaramıyor. Mesela yolda bir
muz yediğimde bana iki saatlik enerji veriyordu, ama uyduruk bir çikolata
yediğimde bana enerji vermiyordu. Besin çok önemli ve iyi besine ihtiyacımız
var. İnsan olarak çok az şeye ihtiyacımız var.
Devamı için: Link burada
Yazının tamamı için: Link burada
Devamı için: Link burada
"Hayatını basitleştir, kendi kendine yetmeyi öğren, yanındakileri gözet, iyi olanı çoğalt.Ahmet Coka'nın bir yazısından:
Hayatın kendine güzel olmamasından bu kadar dem vuruyorsa sormak lazım: Sen hayatını güzelleştirmek için ne yapıyorsun? Mutlu olmak için hangi adımları attın? Mızmızlanmaya daha ne kadar devam edeceksin? Hep yapmak istediğini söyleyip ertelediğin şeyleri ne zaman yapacaksın? Yoksa hala oturduğun yerden, başkalarına bakıp "oh, hayat sana güzel" demeye devam mı edeceksin? Benden ne bekliyorsun?
Yazının tamamı için: Link burada
Bazen hayat çok güzel bazen de çok ağır. Mesela hayatını güzelleştirmek için ne "yapıyorsun" denilmiş yazıda da, hayatı güzelleştirmek içn hep bir çaba lazım hep çabada olmak lazım. Belki de hayat çok güzel değil de, çaba çok güzel kendini geliştirmek çok güzel demeliyiz. Hayat maalesef ki emek vermeyene mutluluk vermiyor. Emek sırf para da değil, bazı şeylerin değerini bilmek için düşüncede verilen emek, bir sporda ya da bedenen iyi olmak için fiziksel çabada verilen emek, işinde iyi olmak için çalışmada verilen emek... şüphesiz adım atmak lazım.
YanıtlaSil