euphoric blog etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
euphoric blog etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 Haziran 2013 Cuma

Kitap Takas


Bir blogda gördüm kitap takasını.

Benim anladığım takas işi şöyle oluyor:
Kitaplığımdan takas etmek istediğim kitapları seçiyorum.
İçlerinden beğendiklerini seçen kişinin kitaplığından takasa açtıklarından ben kitap seçiyorum.
Eşit sayıda kitap belirlendikten sonra birbirimizi postalıyoruz.

Şimdilik büyük çaplı bir listem olmayacak, hatta takas arkadaşım da belli. Ama denemek isteyen başkaları da olur belki diye bloga da yazmak istedim.

Kitaplarımın içinden istediğin varsa bir ya da iki tane seçebilirsin sevgili 2balık1kedicimmm 
Hepsini okuduysan ya da hiç biri ilgini çekmediyse mutlaka söyle bana ki  listeyi güncelleyim 


  • Tango İstanbul - Esmahan Aykol 
  • Hiç Kimse Sıradan Değildir - Markus Zusak 
  • Fedailerin Kalesi Alamut - Wladimir Bartol
  • Zarife - Deniz Kavukçuoğlu 
  • İnci Gibi Dişler - Zadie Smith 
  • Cerrah - Tess Gerritsen


Hepsi orijinal ve gayet iyi durumda.
Haydi iyi eğlenceler


27 Mayıs 2013 Pazartesi

Kütüphaneden Kitaplar

Geçen hafta kütüphaneye gittiğimde elimdekileri teslim edecektim ama yeni kitap almayacaktım. 
Yatarken sigarayı bırakıp uyanınca başlayanlar gibi, o kapıdan içeri girince hemen unutuyorum sözümü. Elimi kolumu dolduruyorum. 
İlk başta benim kütüphaneciyim göremedim. Yarım saat sonra ben kitaplarımı seçmeye dalmışken geldi. Pazara gitmiş meğer. Pazartesileri burda sosyete pazarı var. 
O sırada bir kadın geldi, şimdi adını hatırlamadığım bir kitap sordu. Kütüphaneci kadına döndü soğuk bir sesle: 'Bizde çok satanlar bulunmaz. Bir buçuk sene sonra ancak gelir.' dedi. Kadın da başka kitap bakmadan dönüp gitti. 

Ben seçtğim üç kitabı aldım: 
Bukalemunlar İçin Müzik - Truman Capote 
İkaz - James Patterson 
Toza Sor - John Fante 

Hepsi de çok güzeldi. 

Toza Sor aynen Charles Bukowski'nin de yazdığı gibi öyle sarıp sarmalıyorki elinden bırakmadan bitip gidiyor. Sonra da keşke daha yavaş okusaydım diye düşünüyorsun. 


Derken bir gün bir kitap çektim, açtım ve kalakaldım.Birkaç paragraf okudum. Sonra çöplükte altın bulmuş biri gibi kitabı masaya götürdüm.Cümleler sayfada yuvarlanıyordu, kayıyorlardı. Her cümlenin kendine özgü bir enerjisi vardı.Cümlelerin özü sayfaya bir biçim veriyordu: sayfaya oyulmuşlardı sanki.Duygusallıktan korkmayan birini bulmuştum sonunda.Mizah ve acı olağanüstü bir kolaylıkla iç içe geçmişti.O kitabın ilk sayfaları benim için çılgın ve büyük bir mucizeydi.Evet, Fante beni çok etkiledi. C.Bukowski 

Kısacık cümleler. Tertemiz bir anlatım. Etkilenmemek mümkün değil. Kütüphaneye teslim ettikten sonra kendim için bir tane sipariş edeceğim. Şimdi elime alıp kurcaladım, tekrar okumak istedim. Bakın, hak vereceksiniz: 


Kalmaya karar verdim. Bir aylık kirayı peşin ödemiştim ve üst kattaki odayı denemek istiyordum. O gece orada uyudum ama ertesi sabah evden nefret ettim. Camilla ile ev düşün bir parçaşıydı, oysa onsuz sadece bir ev. 

26 Mayıs 2013 Pazar

Marilyn

Marilyn: Anımsadın mı, birisi Marilyn nasıldı, gerçekte nasıl biriydi diye sorsa, nasıl yanıtlayacağını sormuştum sana: Evet, ne derdin onlara? Eminim onlara aptalın biriydi dersin. Kafasız bir sarışın..
Truman Capote: Elbette. Ama ayrıca derdim ki...
...
Truman Capote: Derdim ki...
Marilyn: Seni duyamıyorum.
Truman Capote: Çok güzel bir çocuk olduğunu söylerdim.
[Bukalemunlar İçin Müzik'ten]

25 Mayıs 2013 Cumartesi

Bir Döngü

Bülbülü Öldürmek'i okumak. --->
Okuduğun en muhteşem kitaplardan olduğunu farketmek. ---> Harper Lee'yi merak edip biyografisini okumak.    --->
Kitaptaki karakterlerden Dill'in gerçek hayatta yakın dostu ve  çocukluk arkadaşı Truman Capote olduğunu öğrenmek. --->
Truman Capote'yi merak etmek.--->
Onun biyografisine göz atmak. --->
'Capote' filmini izlemek. --->
Filmden sonra 'Soğukkanlılıkla' kitabını okumak istemek. --->
Onu bulana kadar kütüphaneden alınan 'Bukalemunlar İçin Müzik' ile idare etmek.
Daha okunacak ve izlenecek ne kadar çok şey var diye  sevinmek!


image: Truman Capote by Francisco Javier Olea

8 Mayıs 2013 Çarşamba

Polisiye severlere bir sorum var

Baharın geleceği yok, beklemekten vazgeçtim.
Ben seni sisli, puslu, soğuk da seviyorum Zonguldak. (yalana bak) 
Arada iki gün güneş gördüm, şöyle bir canlandım aylardır kapısına uğramadığım Halk Kütüphanemize gittim. Bahsetmiştim daha önce çok değişik bulduğum bir görevli çalışıyor. İlk gördüğümde hah dedim tam bir suratsız kütüphaneci klişesi. Ama kitaplar hakkında konuşmaya başladığınız da bambaşka biri oluyor. Polisiye çok sevdiği için mutlaka önerilerinden faydalanıyorum. Elinin altında birkaç öneri oluyor mutlaka hemen birini veriveriyor.
Psikanalist ve Aklından Bir Sayı Tut favorileriymiş. Bir de James Patterson hayranı, bulamadığı bir iki tane kitap kalmış onların peşine düşmüş. Ben Aklından Bir Sayı Tut'u kapağından dolayı Empati, Olasılıksız tarzı sanıp hiç bakmamıştım bile. Kitap kapağı meselesi önemli, keşke daha özenli yapılsa ülkemizde de.
Son gidişimde bana Tami Hoag verdi, 'Ölümden Daha Derin' 1985 yılında geçen bir polisiyeydi. FBI'ın son teknoloji nimetlerinden faydalanamadığı bir hikaye okumayalı çok olmuş. Su gibi aktı gitti, hemen okudum. Üç küçük çocuğun okul çıkışında bir ceset bulmalarıyla başlayan seri katil hikayesiydi. Bu olayla Dennis, Wendy ve Tommy'nin ve ailelerinin hayatları kaçınılmaz olarak değişiyor.
Beni rahatsız eden bir nokta oldu, okuyan varsa belki hatırlar. Dennis diğer çocuklara göre daha problemli, ailede şiddet gören bir çocuk, çok disiplinli bir babası ve alkolik bir annesi var. Dennis de arkadaşlarına karşı acımasız, hırçın ve saldırgan. Sık sık Dennis'in ileride seri katil olacağının şüphe götürmez olmasına, yaşadıklarından çok etkilendiği için bir daha asla düzelemeyeceğine değinilmiş. Böyle kesin bir hüküm verilmesini yadırgadım, Tami hanım gelecek kitaplarının seri katil kahramanını yaratıyor galiba. (Okumadığım için bilmiyorum Dennis Farman'lı bir serisi var mı acaba Hoag'ın)
Yazmıyorum yazmıyorum yazınca da lafı uzatasım geliyor. Okumuyorsunuz sonra.
Polisiye severler klavye başına siz de yazın bana favorilerinizi.
Lafı bağlarken bir 'mim' yaratmış oldum.
Bir sonraki yazıda polisiye severlerin 'best of' larını küçük tanıtımlarla yayınlayayım. Eğlenelim biraz, çok suskun kaldık.

[görsel]




5 Ekim 2012 Cuma

Kız Romanları Projesi Ekim Ayı

Güzel projemizin güzel kızları sıradaki 5 yeni 'kız romanı' için hazır mısınız?
Bu ayın kitaplarının hepsi birbirinden güzel. İki tanesini okudum, diğerleri de okumak istediklerimdi.
İşte Ekim ayının kitapları:

Rüzgar Gibi Geçti - Margarett Mitchell 
Rüzgar Gibi Geçti hakkında bir postum vardı, buradan ulaşabilirsiniz.

Büyük Umutlar - Charles Dickens

Küçük Kadınlar - Louisa May Alcott

Gizli Bahçe - Frances Hudgson Burnett


Küçük PrensesFrances Hudgson Burnett


Küçük Prensesi Judy'nin önerisiyle okumuştum bir kış günü. Ne kadar sevmiştim anlatamam. Benim bu ayki seçimim Büyük Umutlar, çünkü okunmayı bekleyenler arasında uzun zamandır. Gizli Bahçeyi de okumayı çok istiyorum. Bulursam onu da aradan çıkarırım bahaneyle. 
Eylül ayı kitabını okuyamadım, hiçbir kitabı kütüphanede bulamadım. Güya sahaf festivalinden alacaktım, orda da işler karıştı yalan oldu. 
Ama Ekim ayı favorim oldu. Nefis kitaplar. 
Siz neleri seçtiniz, Eylül ayı kitabını yazan oldu mu? 

Kız Romanları Çetesi; 

  • Euphoric
  • Judy 
  • Okuyan Kedi 
  • Sittirella 
  • Kitabi Sevda
  • Kurtlu Kitap
  • j.d.
  • Zimlicious
  • nsuet
  • Lou S.
  • Lenka
  • Nostalchica
  • Modamodu
  • Selin okaliptus yaprağı
  • Gözde Demirci

  • Herkese iyi eğlenceler.

    50 Kız Romanı Projemiz hakkında detaylı bilgi burada.
    Rüzgar Gibi Geçti 

    3 Ağustos 2012 Cuma

    Raflardan dolmuş taşmış her bir köşede minik yığınlar halinde üst üste birikmeye başlamış okunmayı bekleyen kitaplarına rağmen, yeni  kitap almadan duramayan hatta ipin ucunu çoktan kaçırmış olan kitap kurtlarına benden selam olsun. Hastalık tespit edilmiş, tedavisi var mı göreceğiz?
    Halinizden çok iyi anlıyorum. 
    Başucumdan bir örnek. 


    1 Ağustos 2012 Çarşamba

    Kız Romanları Projemizde 2. Ay

    Klasiklerden seçerek okuduğumuz "Kız Romanları" (50 Classic Girl Novels) projemiz devam ediyor. 
    Ağustos ayına girdik, listeden sıradaki beşliden bir kitap seçme zamanımız geldi demek. 
    İşte listemiz: 

    Akıl ve Tutku - Jane Austen
     
    (bir bizim kapağa bakın bir de aşağıdaki kapağa) 

    Emma - Jane Austen

    Deniz Feneri - Virginia Woolf

    Mrs. Dalloway - Virginia Woolf

    Uğultulu Tepeler - Emily Bronte

    Uğultulu Tepeler en sevdiğim aşk hikayesidir. Projeye katılan ve hala okumamış olan varsa çok şanslı bence.  Emma'yı okudum, Akıl ve Tutku'yu izledim sadece. Okuyacaktım ama kütüphanede bulamadım. Bu yüzden seçimim Deniz Feneri oldu. 
    Siz neler seçtiniz merakla bekliyorum. 

    Temmuz kitabı: Muhteşem Gatsby 

    Projeye Katılanlar  şimdilik; 
    Katılım serbest, yeni kitap kurtlarını da aramıza bekleriz. 
    İyi eğlenceler şimdiden.